ALFAGEN, Your Long-Term Partner In Life-Science
Kanser İmmün Terapi ve Monoklonal Antikorlar

Kanser İmmün Terapi ve Monoklonal Antikorlar

Kanser immün terapi preklinik çalışmaların yoğun olduğu ve klinikte uygulamaların giderek arttığı
kanser tedavisi için modern tıbbın adjuvan yöntemlerinden biridir. Kanser immün terapide aşı ve
hücresel tedavi yöntemlerine göre daha fazla kullanım alanı bulunan yöntem monoklonal
antikorların terapide kullanılmasıdır.

Kanser hücrelerinde yüksek miktarda ve doku spesifik olarak üretilen reseptörler ile büyüme
faktörlerini hedef alan monoklonal antikorlar klinik uygulamalara en fazla aktarılan ve onaylanan
kanser immünoterapi uygulamasıdır

Klinikte kansere yönelik olarak halen onaylanmış ve
kullanılmakta olan en az 12 adet monoklonal antikor bulunmaktadır. Bu monoklonal antikorlar
meme, akciğer kanseri, kolorektal kanser, renal hücre kanseri, melanoma, çeşitli lenfoma ve
lösemilerde tedavide kullanılmaktadır. Kanser immün terapide kullanılan monoklonal antikorlar,
vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF), epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR), insan
epidermal büyüme faktörü reseptörü 2 (HER2) gibi kanser progresyonunu destekleyen büyüme
faktörlerini veya CD52 (Cluster of Differentiation 52) ve CD20 (Cluster of Differentiation Antigen
20) gibi kanser hücrelerinde spesifik olarak üretilen farklılaşma antijenlerini hedef alır.
Monoklonal antikor üretim metodolojisi farelerin spesifik antijenlerle aşılanmasına ve B
lenfositlerle myeloma kanser hücrelerinin hibridoma oluşturmasına dayanmaktadır. Bu teknikle
tıpta devrim olarak nitelendirilebilecek şekilde yeni bir ilaç sınıfı doğmuş ve monoklonal antikorlar,
kanser dahil çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılır olmuştur.
Monoklonal antikorların kanser immünterapide etkinliği üç ana mekanizmaya dayanır. Bu
mekanizmalar, 1) kanser hücrelerinin bölünme ve anjiyojenezde kullandıkları sinyal yolaklarını
harekete geçiren faktörlerin ve reseptörlerin antikor bağlanmasıyla inhibe edilmesini, 2) antikora
bağlı hücresel sitotoksisiteyi (ADCC) ve 3) komplement aktivasyonu ile komplemente bağlı
sitotoksisiteyi (CDC) içerirler.
Sonuç olarak yapılan preklinik çalışmalarla kanser oluşumu ve progresyonunda rol alan yeni
hedef proteinler tespit edilmekte ve bunlara karşı etkin olabilecek monoklonal antikor üretim
çalışmaları ve klinik faz çalışmaları devam etmektedir. 

Bu çalışmalar bizlere gösteriyor ki; Kanser oluşumu, progresyonu, metastazı, kanserin immün sistem elemanlarını tepkisiz hale getirme, tümör büyümesini artıracak faktörleri salgılamasını sağlama ve kemoterapiye direnç geliştirme mekanizmaları gibi birçok alanda preklinik araştırmalar
devam etmekte, kanserin moleküler ve hücresel biyolojisi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Bu araştırmalar sonucunda tespit edilen muhtemel hedef proteinlere yönelik üretilen monoklonal antikorlar preklinik çalışmalarda ve klinik faz çalışmalarında denenmektedir.
Kemoterapiye destek gereken bazı durumlarda tedaviye monoklonal antikorların eklenmesi kanser tedavisi için umut vaat etmektedir.

Kaynakça: F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2013; 27 (2): 105 – 110
http://www.fusabil.org

One thought on “Kanser İmmün Terapi ve Monoklonal Antikorlar”

  • Arista Williamson
    Arista Williamson
    15 October 2020

    Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore et dolore magna aliqua. Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco laboris nisi ut aliquip ex ea commodo consequat.

Comments are closed.